Elmas da sargili kollarini bebege uzatmisti. Canini yakmaktan korkarak usulca birakmisti Bayram, oglunu Elmasin kucagina. Simdi burun burunaydilar Elmasla Öksüz. Bir disi hayvanla yavrusu gibi koklasiyor, burunlarini birbirine sürütüyor, birbirlerinin boynuna gömülüyor ve tuhaf miriltilar cikartiyorlardi. Bebenin kücük elleri, Elmasin saclarinda, Elmasin dudaklari bebenin yüzünde dolasiyordu. Elmas, ne diger hastalari ziyaret edenlerden ne de Bayramdan hic utanmadan, hic gocunmadan, memesini cikarip bebenin agzina vermisti. Bebek mutlu bir kedi yavrusu gibi guruldayarak sapir supur emiyordu süt akitmayan, kuru memeyi. Kadinla cocuk birbirleriyle ic ice gecmis, tek vücut olmus gibiydiler. Köprü… Olaganüstü bir bürokratin, otuz yil bekledikten sonra kavusulan bir köprünün ve dogunun töreye teslim olmus insanlarin öyküsü. Ayse Kulinin kaleminden.
ISBN: 978-975-289-263-7